• E-Posta
  • Yazdır

SORUNLAR GİDERİLMEZSE, ESNAF KAYBEDER KAÇAKÇILAR KAZANIR


 

Toplumun büyük bir kesiminde rahatsızlığa yol açan yönetmelikte, net olmayan ifadeler bulunduğunu belirten Palandöken, bu belirsizliğin uygulamada ciddi problemler yaratacağını söyledi. Palandöken, tütün ve alkol konusunda sosyal sorumluluğu gözeten düzenlemelere karşı olmalarının söz konusu olmadığını ancak yönetmeliğin yoruma açık, belirsiz ifadelerinin özellikle esnafı sıkıntıya sokmasının kaçınılmaz olduğunu
vurguladı.

 

EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK

Yönetmeliğin tütün ve alkollü ürünlerin satışı ve sergilenmesiyle ilgili getirdiği düzenlemelerin başta bakkallar olmak üzere tüm esnafı maddi açıdan büyük külfete sokacağını söyleyen Palandöken, dükkanların fiziki şartları nedeniyle uygulaması neredeyse imkansız olan değişiklikler öngörüldüğünü kaydetti. Palandöken, "Zor şartlar altında, küçük dükkanlarda çalışan birçok esnafın, yönetmeliğin şartlarını yerine getirmesi mümkün görünmüyor. Düzenleme getirilen ürünler, esnafın cirosunun büyük bölümünü oluşturuyor. Sadece tütün mamullerinin satışı, bakkalların cirolarının yüzde 50`sinden fazlasına karşılık geliyor. Esnafın can damarı olan en önemli gelir kaynağı elinden alırsanız, ticari olarak yaşaması söz konusu olamaz. Esnaf biterse, ekonomi de bundan olumsuz yönde etkilenir.Tüketicinin satın alacağı ürünü görerek satın alamaması, kaçak ve sahte ürünlere olan ilgiyi artıracaktır. Unutulmamalıdır ki bugün kaçak ve sahte ürünler bazı illerimizin 1 numaralı –yani en çok satan- ürünü haline getirilmiştir. Kaçak ve sahte ürünlerin piyasadaki varlığı hızla artarken, bu yönde bir gelişme sadece kaçakçıların, organize suç ve terör örgütlerinin gelirlerini artırır" dedi. Ayrıca, konuya ilişkin cezaların orantısız şekilde ağır olması, esnafı neredeyse iflasa götürebilecek niteliktedir.

TAPDK`DAN MAKUL DÜZENLEME BEKLİYORUZ

Palandöken, 200 bin perakendeci ve ailelerinin yanı sıra toplumun büyük bir kesimini etkileyen yönetmelikle ilgili taleplerini şöyle sıraladı: `Öncelikle, yönetmelikteki belirsiz ifadeler netleştirilmeli, yoruma açık bırakılmamalı. Örneğin, ürünlerin dükkan dışından görünmesine ilişkin yasaklama, birden fazla noktada satış yapılan marketlerde ürünün tek noktada satılması gibi ifadeler, kolluk kuvvetlerinin kendi yorumlarıyla esnafa ceza kesmesine olanak tanıyacak bir belirsizlik içermektedir. TAPDK söz konusu belirsizliği gidermeli, esnafı zor durumda bırakacak düzenlemelerde esneklik sağlanmalıdır. Düzenlemeyle ilgili denetimler yapılırken, esnaf aceleyle kesilmiş ve telafisi zor cezalara teslim edilmemeli. Yönetmeliğin öngördüğü 15 günlük uyarı süresi mutlaka sonuna kadar kullanılmalı. Bu süre zarfında, denetim görevlileri esnafa rehberlik ederek, çözüm konusunda destek olmalıdır. Satış yerlerinin fiziki şartlarında uygulanması mümkün olmayan düzenlemelerle ilgili, esnafa çözüm yolu sunulmalı` diye konuştu.